Kiracının ölümü halinde kira sözleşmesinin durumu ne olur?

Kiracının ölümü kira ilişkisini nasıl etkiler?

Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracının ölümü halinde kira sözleşmesi kendiliğinden sona ermez. Kiracının mirasçıları sözleşmenin tarafı haline gelir. Kiracının ölümü Borçlar Kanununda farklı maddelerde düzenlendiği için zaman zaman anlaşılması zor görülebilir. Genel hükümlerde (B.K. 333) ; ölen kiracının mirasçılarının kira sözleşmesini feshetme hakkı öngörülmüştür. Böylece kiracının mirasçıları sözleşme döneminin sonu için sözleşmeyi fesih hakkına sahiptir. Özel hükümlerde ise (B.K. 356) ölen kiracı ile birlikte yaşayanlar, kiracının ortakları ve kiracı ile aynı mesleği yapan mirasçısının eski sözleşme hükümlerini yerine getirdiği sürece sözleşmeyi sürdürebileceği düzenlenmiştir. Bu iki hükmün çeliştiği düşünülebilse de kiracının ölümüne ilişkin bazı fiili durumları değerlendirmek gerekir. Şöyle ki; kiraya veren çoğu kez kiracısının mirasçılarını ve kaç mirasçısı olduğunu bilemeyecek, ölen kiracıya dava yöneltip mirasçılık belgesi kapsamında hak aramakla da zorunlu tutulamayacaktır. Kiracının ölümü ile mirasçıları kira sözleşmesine taraf olacağından ve taşınmazda başka oturan kalmamışsa ölenin eşyalarının taşınmazdan gelişigüzel çıkartılması hukuksuz olduğundan, kendisi ile iletişime geçilmediği sürece kiraya veren belli bir süre taşınmazla ilgili bir eylemde bulunamayabilecektir. Bu halde ise kira borcu mirasçılar yönünden işleyecektir. İşte Borçlar Kanunu 333ncü madde, isteyen kiracıya kiraya verene fesih ihbarı göndererek belki de uzun süre işletilebilecek kira borcundan kurtulma imkanı vermektedir. Özel hüküm olan Borçlar Kanunu 356ncı madde ise; taşınmazda kiracı ile birlikte yaşayan, kiracının (işyeri) ortakları veya ölen kiracı ile aynı mesleği sürdüren mirasçısının bulunması durumunda bu kişilerin sözleşmenin gereğini yerine getirdikleri sürece tahliye edilemeyeceğini emretmektedir. Bir başka deyişle genel hükümde muhtemelen kiraya verenin tanımadığı kiracı kiraya verene ulaşıp sözleşmeyi feshedecek, özel hükümde ise kiraya veren taşınmazda ulaştığı kişilerin kiracı ile birlikte yaşayan, ortak veya aynı mesleği sürdüren mirasçısı olduklarını kanıtlaması halinde sözleşme gereğini yerine getirdikleri sürece onları tahliye edemeyecektir.